İstanbul’da huzur denince, (ki kendisi burada epey zor bulunan bir nimet) hiç şüphesiz aklımıza gelen ilk adres Atatürk Arboretumu oluyor. Bu açık hava bitki müzesinde bir kaç saat geçirmek, herhangi bir parkta veya koruda zaman geçirmeye kıyasla çok daha güzel bir etki yaratıyor bizde. Artık 2000 çeşit bitkinin ayrı kokusundan mıdır bilinmez, stresmiş, negatiflikmiş bırakmıyor. Her yıl, özellikle de sonbaharda, terapi niyetine bir günümüzü buraya ayırıyoruz.
Genel olarak Atatürk Arboretumu, doğada vakit geçirip, yürüyüş yapmayı sevenlere hitap etmekte. Kartpostallık manzaraları da cabası… Gitgide daha da popüler hale geldiğinden, artık hafta içi bile kayda değer sayıda ziyaretçisi oluyor. Ama çoğunluk fotoğraf çekinme amacıyla geldiğinden, yoğunluk genelde güzel manzaraların bulunduğu gölet kenarları gibi alanlarda toplanmış durumda. Geniş bir alan olduğundan rahatça yürüyüşünüzü yapıp, doğanın tadını çıkarabiliyorsunuz. Bunun yanında, müze kapsamında olduğundan belli kısıtlamaları var. Yanınızda yiyeceğinizi içeceğinizi götürüp, piknik yapmak gibi bir düşünceniz varsa bunlara izin verilmediğini belirtelim. Bunun için yakınlarında bulunan Belgrad Ormanı’nı tercih edebilirsiniz.
GENEL BİLGİLER
- Arboretumlar, ağaç ve odunsu bitkilerin yetiştirildiği botanik bahçelere denmekte. Bu alanlar hem bilimsel araştırmalar amacıyla kullanılıyor, hem de bu canlı türlerinin sergilendiği müzeler olarak hizmet veriyor.
- Atatürk Arboretumu da İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan, Türkiye’nin iki arboretumundan birisi (diğeri Yalova’da bulunan Karaca Arboretumu). Kemerburgaz-Bahçeköy yolu üzerinde yer almakta ve Orman Genel Müdürlüğü ile İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi bünyesinde faaliyet göstermekte. 296 hektarlık alanı içerisinde, 3 adet yapay gölet, Osmanlı döneminde yapılan Kirazlıbent ve 1916 yılında Neşet Hoca tarafından kurulan Türkiye’nin ilk fidanlığı bulunuyor.
- Pazartesi günleri kapalı, bunun haricinde 08:30 ve 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
- Giriş Ücretleri:
Hafta İçi: Tam-7,5 TL, Öğrenci-2,5 TL
Hafta Sonu: Tam- 20TL, Öğrenci-7,5 TL (2020 yılı ücretleri)
- Yanınızda fotoğraf makinenizi götürüp çekim yapmakta sıkıntı yok, fakat tripod, kostüm gibi profesyonel çekim için gereken malzemelere izin verilmiyor. Bunun için ekstradan çekim ücreti ödemeniz gerekiyor. (2020 yılı için düğün, nişan vb. fotoğraf çekimi ücretleri: 400TL +KDV , Katalog Çekimi: 4.500TL + KDV , film çekim ücreti ise: 7.500 TL+KDV şeklinde)
- Diğer kurallar için resmi sitesinden bilgi alabilirsiniz.
Ulaşım
Atatürk Arboretum’u İstanbul’un Sarıyer ilçesinde, Bahçeköy semtinde bulunuyor. Araçla gelmek için Maslak-Sarıyer tarafına ilerleyip, Kemerburgaz-Bahçeköy yoluna sapıyorsunuz. (Konum için -> buraya) Hemen karşısında kendi otoparkı var, fakat çok yoğunluk olduğunda yer bulmak sıkıntı olabilir. Biz hafta içi gitmemize rağmen otopark oldukça doluydu.
Toplu ulaşımla gelmek için: Hacıosman metro durağına gelip, otobüs duraklarının bulunduğu yerden 42HM numaralı otobüse biniyorsunuz. Kemerburgaz Yolu durağında inerek, yaklaşık 5-10 dakikalık bir yürüyüşle buraya ulaşabilirsiniz.
Taksim’den hareket eden 42T veya Zincirlikuyu’dan hareket eden 42 ve 42M otobüsleri ile de buraya ulaşmak mümkün. Trafik yoğunluğuna göre, ulaşımınız 1 saat civarı sürecektir. Bunların yanında, 153 Bahçeköy-Sarıyer ve 59 RK Rumeli Hisarüstü-Boğaziçi Ü. buradan geçen diğer otobüsler. Detaylı hat bilgileri için İETT’nin sitesinden bilgi alabilirsiniz.
Ne Zaman Gidilir?
Dört mevsimde de ziyaret edilebileceği için, tercih tamamen sizin görmek istediğiniz doğa manzarasına kalmış. Yazın yemyeşil hali ayrı, bahar aylarındaki renkli hali ayrı keyifli olur eminiz. Yalnızca, kar yağmadığı sürece kış aylarında gitmek pek cazip gelmiyor bize. Başta da söylediğimiz gibi biz ekim-kasım aylarında gitmeyi tercih ediyoruz. Kartpostal tadında, sarı, turuncu, kırmızı tonlu fotoğrafları yakalamak için en güzel dönem. <3
Bir de, eğer imkanınız varsa hafta içi bir gün gitmek en iyisi. Son gittiğimizde hafta içi bile kalabalık olduğunu gördük, hafta sonlarını düşünmek bile istemiyoruz. Ayrıca müze kapsamında olduğu için, pazartesi günleri kapalı olduğunu unutmamak gerek.
Ne Yemeli?
Başta da dediğimiz gibi, Atatürk Arboretumu içerisine su haricinde yiyecek içecek sokmak kesinlikle yasak. Yalnızca bebek mamasına izin veriliyor. Bu konuda oldukça katılar ve girişte çantalar kontrol ediliyor. İçeride yiyecek içecek satılan büfe tarzı bir yer de bulunmadığı için, ya gelirken yol üzerinde bir yere uğrayıp yemeniz, ya da yanınızda bir şeyler getirip içeriye girmeden atıştırmanız lazım. Açlık durumu içeride durma süresini de sınırlandırıyor doğal olarak, tüm günü burada geçirmeyi düşünüyorsanız bu pek mümkün olmuyor. Çevreyi koruma konusunda maalesef eğitilmez bir millet olduğumuz için bu yasağın çok yerinde bir karar olduğunu düşünüyoruz.
Eğer piknik gibi bir düşünceniz varsa, buradan Belgrad Ormanı’na geçip, orada pikniğinizi yapabilirsiniz. Araçla 10 dakikalık bir mesafe var aralarında.